Online Türk Edebiyatı

CinDiliveEdebiyati

Çin Dili ve Edebiyatı Tarihi
Çin yazılı dili, konuşulan dilin yazıya geçirilmesi değildir; başka yapılara dayanır ve başka araçlar kullanır (Bkz. ÇİNCE). Daha tutumlu olan bu dil, sözcüklerin değerine dayanır ve biçimlerine olduğu kadar ses niteliklerine de önem verir. Bundan ötürü, bir dilin normal evriminin etkileri altında kalmamıştır ve bir Eskiçağ metninin, XFX. yy'da yazılmış bir yapıt kadar kolaylıkla okunup anlaşılmasını sağlar.

Konuşulan dilin edebiyata yavaş yavaş girmesi, ancak Yuen ve Ming sülaleleri dönemindeki tiyatro ve romanlarda gerçekleşmiştir. Ama halkın daha kolayca anlayabileceği bir anlatı biçimini, yani söylemin doğrudan doğruya yazıya geçirilmesini, ancak 1911 devrimi olanaklı kılmıştır.

Kültürlü kişilere özgü olan klasik Çin edebiyatı, gerçekte tam anlamıyla bir soylular edebiyatıdır ve Çinlilere göre, uygarlıklarının temelidir. Gerçekten Çin'de hep, yazı fırçası, silahtan, yönetici de savaşçıdan önemli görülmüştür. Ülkede Klasik çağda, herhangi bir açıdan, edebiyatla ilgilenmemiş kimse bulunmadığı söylenebilir: Bürokratlar, varlıklarını edebiyat yoluyla korurlar, sınavlarda başarılı olmaları için klasik yazarları çok iyi bilmeleri gerekirdi; klasik metinlerin bilinmesi, iyi bir üslup edinilmesini sağladığı gibi, en kuru bir yönetim yazısını da ilgi çekici kılmaya yarar, ayrıca kültürlü kişilere tarihsel olaylara
değinmek, örnek olarak görünen bir geçmişten söz etmek olanağını sağlardı. Çin'de günümüzde bile, eski metinlerden alıntılar yapma eğilimi iyice yaygındır.

Çin Edebiyatı Bilimi
Klasik edebiyat ölmüş değildir ama, çoğunlukla eğitsel, ahlak dersi verici bir özellik taşır ve kendilerini yüce bir görevin temsilcileri sayan kimseler tarafından araç olarak kullanıldığından, zaman zaman tumtu-raklılıktan ve tekdüzelikten kurtulamaz. Çeşitli yazar kuşakları, geçmişin örneklerini büyük bir saygıyla toplayıp, onlara uymakla birlikte, halkın esin kaynaklarına inerek kendilerini yenilemekten de geri kalmamışlardır.

Edebiyata karşı duyulan bu ilgi ve beğeni, Çinlilerin, onu bir bilim haline getirmelerine ve hem resmî tarihlerde, hem de ansiklopedilerde, edebiyat konusunda birçok kapsayıcı inceleme yapmalarına yol açmıştır (birçok metnin günümüze kadar ulaşmasının nedeni de budur). Cinde, edebiyat alanında, klasikler [king], tarih yapıtları, felsefe kitapları (konfuçi-usçu olmayanlar) ve antolojiler (şiir ve sanat yapıtları derlemeleri) birbirinden ayırt edilmiş, ama dürüst insanların ilgi duymaması gerektiği düşünülen, romanlara ve oyunlara ayrı bir bölüm ayırmamalardır.

Çin edebiyatı bilimi, Liu Hsie'nin (465-522) Vın-sin-diao-Jung adlı kuramsal ve eleştirel yapıtıyla doruk noktasına ulaşmış, aynı dönemde Prens Hsiao Tung (501-531), Vın-Hsiûen adlı ölümsüz yapıtında eski dönemlerden kalma en güzel sanat metinlerini bir araya getirmiştir. Söz konusu iki yapıtın yaklaşık olarak aynı tarihlerde ortaya çıkması bir raslantı değildir: V. yy'da Çin edebiyatı, bir bakıma tamamlanmış gibidir.
Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü

Bölümün Amacı

Çin dili ve edebiyatı (sinoloji) programında Çin dili ve Çin uygarlığı, Çin ve Japon dilleri arasındaki ortak noktalar konularında eğitim yapılmaktadır.

Bölümde Okutulan Belli Başlı Dersler

Çin dili ve edebiyatı programında Çince’nin yapısı, gramer özellikleri, kelimelerin kökeni ve diğer dillerle ilişkileri ile Çin edebiyatı ürünlerinin üslup ve tema özellikleri konusunda dersler verilir.

Gereken Nitelikler

Çin dili ve edebiyatı programında başarılı olabilmek için genel akademik yeteneğin yanı sıra sözel yeteneğe, güçlü bir belleğe sahip ve yabancı dil öğrenmeye hevesli ve edebiyata ilgili olmak gereklidir.

Mezunların Kazandıkları Unvan ve Yaptıkları İşler

Çin dili ve edebiyatı programından mezun olanlara “Filolog” unvanı verilmektedir. Çin dili ve edebiyatı mezunları genellikle çeşitli kurumlarda mütercim/tercüman olarak görev yapabilirler. (Bu konuda ayrıntılı bilgi için Mütercim -Tercümanlık programına bakınız .)

Çalışma Alanları

Çin dili ve edebiyatı programını bitirenler Çin ile ticari ve kültürel ilişkileri yürüten kuruluşlarda görev alabilirler ise Çin ile ilişkimiz yoğun olmadığından bu alanda iş bulma olasılığı çok azdır.